İnsanın köpeğe benzer halleri vardı. İnsanın
kertenkeleye benzer halleri de vardır. İnsanın solucana benzer
halleri de vardır. İnsanın bakteriye benzer halleri de
vardır. Aslında insan evrimsel süreç boyunca hangi duraklara
uğradıysa o safhaya ait izler, belirtiler, benzerlikler taşır. Biz
bu izleri embriyolojide, genetikte, anatomide, nörolojide,
biyokimyada, davranış kalıplarında, psikiyatride ve hemen her
alanda görürüz.
Tıpkı bir soğanın katmanları
gibidir. En içte en derinde en eski olan, en dışta en yeni
olanı görürüz. İşin güzeli ve tuhafı üst üste birikmiş
olan bütün bu evrimsel miras hala daha
işe yarayan katmanlar oluşturur.
|
|
Necip
Fazıl neden Atatürk ve devrimlerin düşmanı oldu?
Hayranları
pek bilmez 1943 yılına kadar Atatürk’ün ve devrimlerini
savunan Cumhuriyet düşmanlarına göz açtırmayan bir Necip Fazıl
Kısakürek vardı.
Kubilay’ın
ölümünde mesela…
1934
yılının Aralık ayında Ankara Türk Ocağı’nın yaptığı
Kubilay’ı anma toplantısında “Gözüme
görünen şeyi açıkça kaidesiz tertipsiz ve imasız söylüyorum.
Eğer inkılabı zayıf tutarsan eğer inkılabın yüreğini
hassasiyetini ve sinirlerini temsil etmezsen bıçağın ters tarafı
ile yirmi dakikada kesilen Kubilay’ın kafasında sana tevcih
edilen akıbeti seyredebilirsin. Türkiye nüfus kütüklerindeki
softa ve mürtecinin yeşil kanını kurutacaksın. Bu kadar. "
demişti.
1938’de
Atatürk’ün ölümü üzerine şunları yazmıştı:
|
Bir
ihtimal az ya da çok bir gerçeklik payı olabilir mi diye bu konuyu
çok araştırdım. Ciddi makalelere de baktım, kişisel bloglara da
baktım. Emin olun çok vakit harcadım.
Ve sanki bir eblehe anlatır gibi anlattım.
Girişte çok basit bir kroki var.
Aslında bütün hikayenin en basit özetidir o.
<<Kroki:
İngiliz ordusunun 19 Eylül 1918'deki Megiddo ( Nablus ) Saldırısı.
Allenby'nin süvarileri direkt Türk genel karargâhını hedeflemişlerdi.
Büyük yenilgiden hemen önceki durum.
Denize yakın konumdaki İsmail Cevat Çobanlı komutasındaki 8. Ordunu
cephesine yapılan büyük yığınak, cephenin yarılması ve ortada yer alan
Mustafa Kemal Paşa komutasındaki 7. ordunun kuşatılması açıkça
görülüyor.
|
Aslında en temele inmek gerek.
Özelde
Allah, genelde tanrı denilen kişi, ya da şey tam olarak nedir?
Bunun eksiksiz, fazlasız, yanlışsız bir tanımı var mıdır?
Doğrusu ben bugüne kadar Allahın tanımıdır diye öne sürülen tanımların,
sıfatlar ve isimlerin hep kendi içinde, ya da birbirleri ile çelişkiler
içerdiğini gördüm.
Tanrı ya da Allah aslında bir soyutlama.
Soyutlamalar genelde bilgisayar programlama dillerindeki VOID tipi
değişkenler gibi. |
MAKARNA
SÜZGECİYLE ÇEKİLEN RESME ONAY
Tüm
dini dogmaları eleştirenler tarafından kurulan Uçan Spagetti
Canavarı Kilisesi Avusturya’da ‘inanç özgürlüğü’
mücadelesini kazandı.
VİYANA
- Uçan Spagetti Canavarı Kilisesi’ne (The Church of the Flying
Spaghetti Monster) mensup olduğunu söyleyen ve ‘inancı’ gereği
başına makarna süzgeci taktığını belirten Avusturya vatandaşı
Niko Alm, bu şekilde çekilen fotoğrafını ehliyetinde
kullanabilmek için başvurdu.
|
Sevr
Antlaşması bir yenilgi antlaşmasıdır.
Ona gelene kadar kronolojik olarak tarihe bakalım.
Bir de ara ara haritalar üzerinden metrekare hesabı yapalım.
Lozan'a gelene kadar kim, ne kadar yer kaybetmiş.
Ve dikkat!... 1878'e kadar, ve özellikle 1878- 1909 aralığında o kaç
milyon kilometre kare Osmanlı toprağının ne kadar kaybedilmiş.
Ve Meşrutiyet, Meşrutiyet Anayasası, Meşrutiyet Kurumları, bütün
bunların babası Mithat Paşa, onun halli(!) ve ardında duran Jön
Türkler, ve İttihat ve Terrakki, mutlak padişahların meşrutiyete karşı
direnişleri, işbirlikçi liboşlar, dönemin bölücüleri, dönemin mürteci
ve saltanat-hanedan işbirliği, ve bunlardan kaynaklanan monarşist,
gerici ayaklanmalar.
Bütün bunları bilmek için biraz önceden alalım.
Asılında burada başlangıç saydığımız her şeyin başka başlangıçların
sonucu olduğunu da bilmek gerek.
|
Günümüz
hukuk uygulamalarını Roma hatta Mecelleden bile geride olduğumuzu fark
ettiğimden bu yana derlediğim bazı Roma Hukuk İlkeleri ve Atilla SAV'ın
Torba Kanun uygulaması için kaleme aldığı kaleme aldığı 595 sayfalık
bir kitap var burada. Yasa
Yapma Sanatının Ölümü (Torba Yasalar) |
Günümüz Türkiye'si okullarında
çocuklara her gün köle olmakla gurur duymak öğretiliyor. Sokağa çıkıp
insanlara sorsan neredeyse yarıdan çoğu ben Osmanlı torunuyum
diyecektir. Bunun nedeni insanlara sahte tarih okutularak Osmanlı
padişahlarını putlaştırıp günümüz Türkiye insanlarının dedesi olarak
göstermeleridir. Oysa Osmanlı padişahları bir çok topluluklar gibi Türk
toplumunu da köle olarak görmüş ve kendilerinin kulları olarak
tanımlamışlardır. Bu sözde İslam sancağı taşıyan Müslüman padişahlar
kendilerinin Allah'ın yer yüzündeki gölgeleri yönettikleri insanları da
kulları olarak görmüşler. Bu durumda Osmanlıda yaşayan insanlar KUL
Osmanlıyı yöneten padişahlar ise EFENDİ durumundadır.
|
OSMANLI’NIN
BORÇLARI VE YENİ CUMHURİYET
Osmanlı’nın
yıkılıp gitmeden önceki son 90 yılındaki ekonomik ve mali durumuna yani
kısacası para durumuna özet halinde göz atalım.
Yıl: 1828–1829
Osmanlı tahtında Sultan 2. Mahmut oturuyor.
Osmanlı-Rus savaşı sürüyor.
Osmanlı ordusunun Tuna garnizonlarında ekmek yok!
Çünkü ekmeği yapacak un yok buğday yok!
Osmanlı ünlü Yahudi banker Rothschild’e başvurur.
Rothschild gerekli buğdayı satın alıp Osmanlı’ya verir.
Osmanlı devleti aldığı buğdayın ancak yarı parasını ödeyebilir.
|
HUKUK
ÇETELERİYLE HALKI SOYARAK PARA KAZANMA YOLU
Şimdilik bildiğim kişiler;=======>>>>>>
* Kadir Kurtuluş
* Serkan Altuniğne
* Selçuk Erdem
* Erdil Yaşaroğlu
Kişiler diyorum, karikatürist diyemiyorum.
Çünkü bir sanatçıya yakışmayacak bir yönelim içinde bu kişiler.
Bunları not alın.
Bir avukatlık bürosu ile vekalet anlaşması yapmışlar.
Bu büronun adı, KOMİKBÜRO.
Normal şartlarda basılmak üzere tanesini en çok birkaç bin TL'ye
dergiye sattıkları karikatürlerini telifsiz kulananları hukuk yoluyla
tehdit ederek uzlaşmada yerine göre 15-20 bin TL, hatta 100 bin TL'ye
varan uzlaşma tazminatları talep ediyorlar.
Korkutarak paralarını aldıkları çok sayıda insan var.
Ve bu karikatüristler ve vekalet verdikleri hukuk bürosu açısından yeni
bir gelir kazanma yöntemi haline gelmiştir.
|
KARİKATÜRLER....
Özellikle Penguen Dergisi çizerlerine
kızgınım.
Kendi halinde neşe, muhabbet bulmaya
çalışan kişilerin peşlerine avukatlar orduları tutarak
takıldılar.
Milletin gülmeye, neşeye ve düşünmeye
ihtiyacı var.
Hala daha para kazanabilirler.
Bunun için avukatlarla pis pazarlıklar
içine girmelerine gerek yok.
Zaten üretiyorlar.
Tek yapmaları gereken karikatürlerini
ara ara derlemek ve topluca albüm şeklinde satışa sunmak.
Halk para verir.
Biz zamanında her hafta sonu koştura
koştura Gırgır Dergisi alırdık.
Halkı küstürmeyin..
Burada
eskiden sayısız karikatür vardı.
Kızgınlığımdan
dolayı koymuştum.
Çocukça
bir tepki olduğunu düşündüm.
Şimdi
kaldırdım.
Ben telif haklarına saygılıyım.
Yalnızca UYARMADAN DAVA EDEN
YAMYAMLAŞMIŞ SANATÇI TASLAKLARINA KIZGINIM.
Diğerlerinin emeklerine saygısızlık etmek istemem.
|
MİRAÇ KANDİLİ ASLINDA NEYDİ BİR BAKALIM
ŞİMDİ.
Nedir
nasıl bir şeydir biliyor musunuz?
Okuyun da öğrenin.
Büyüklere masallar...
İmam hatiplerde işin imam ve iman tarafında kimse yok.
Herkes hatip olma sevdasında.
Peki halkın beklentisi nedir?
Dinini bilen imanı kuvvetli evlatlar yetiştirmek değil mi?
Neden kimse halka Miraç Hadisesini anlatmıyor?
|
AYHAN ÇARKIN İKİ ÖĞRENCİYİ ÖLDÜRDÜĞÜNÜ
İTİRAF ETTİ, ‘MEHMET AĞAR DERİN DEVLETİN BAŞINDA’ DEDİ
1990’lı
yıllarda işlenen çok sayıda faili meçhul cinayetin arkasındaki
isimlerden olan ve Susurluk dosyasında ismi geçen eski özel harekât
polisi Ayhan Çarkın, 1992 yılında Hüsamettin Yaman ve Soner Gül isimli
üniversite öğrencilerini kendisinin öldürdüğünü söyledi. Çarkın, eski
İçişleri Bakanı ve eski Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar’a ilişkin
olarak, "Vatan hainidir, şu an derin devletin başında" dedi.
|
ARNOLD LUDWİG’İN ARAŞTIRMASINA GÖRE MUSTAFA
KEMAL ATATÜRK, 20. YÜZYILIN EN BÜYÜK DEVLET ADAMI MI?
Bir
Facebook kullanıcısının 29 Ağustos 2020’de paylaştığı gönderide Arnold
Ludwig isimli bir psikiyatri profesörünün araştırmasına göre Mustafa
Kemal Atatürk’ün 20. yüzyılın en büyük devlet adamı olduğu iddia
edildi. Gönderi 75 bine yakın görüntülenme ve 2 bine aşkın paylaşım
aldı.
Paylaşımda geçen metin şu şekilde:
“Hayatında
hiç Türkiye’ye gelmemiş, Amerikalı bir psikiyatri profesörü, Adı Arnold
Ludwig, bir kitap yazıyor. Adı "Dağın Kralı" King of te Mountain"
Dünyada ülke yönetmiş politikacılarla ilgili bu kitap, 20. Yüzyıl’da
dünya liderleri ile ilgili bir seri araştırmayı kapsıyor.
|
ÇUVALA KONUP
DENİZE ATILAN 280 CARİYE...
Sultan
4. Murat Bağdat seferinden İstanbul’a dönüşünde hasta idi.
1640
şubatındaki ölümünün batılı kaynaklar Siroz’dan Osmanlı
kaynakları ise Gut hastalığından olduğunu söylerler.
Her
halükarda Osmanlı topraklarında içilmesini yasakladığı ve
şiddetle cezalandırdığı alkol alışkanlığının kendi
ölümünde büyük payı olduğu aşikardır.
İstanbul’a
henüz varmadan gönderdiği emirlerden ilki çok büyük bir kutlama
yapılmasıyla sonuncusu ise tahtın tek varisi olan kardeşi
İbrahim’in boğdurtulmasıyla ilgiliydi.
Ölümü
yaklaştığında 11 yaşında devraldığı tahtı 28 yaşında
ölürken yetersiz bir varise bırakmaktansa hanedanı kendi
elleriyle sona erdirip tarihe sonuncu ve en büyük Osmanlı Sultanı
olarak geçmek istemiş olmalıdır.
|
Tuncay
Yılmazer : ARMAGEDDON’A DOĞRU ADIM ADIM… General Allenby, Osmanlı Ordusu’nu Filistin’de Nasıl Yok Etti?
Unutulmaması gereken şudur.
Allenby ne kadar stratejik deha olursa olsun karşısındaki Osmanlı
Ordusu’nun da gerek nicelik gerekse nitelik olarak çok kötü durumda
olduğu ortadadır.
Osmanlı Ordusu bir ara toparlandığı Nisan 1918’de Şeria Muharebelerinde
Allenby’nin kuvvetlerini yenebilmişti.
Türk tarihinin en ağır mağlubiyetlerinden biri olan Nablus (Megiddo)
Muharebesi’nin kaybedilmesinin Erickson’a göre 3 temel nedeni vardır:
Birincisi Stratejik düzeyde arazi Kafkas ve Çanakkale cephelerine göre
daha uygundu.
Harekât düzeyinde Allenby’nin kolordu büyüklüğündeki birlikleri aldatma
ve yığınak amacıyla muharebe alanında kaydırmasına yeterli mesafeler
bulunuyordu.
Allenby sayesinde 1917-1918 yıllarında İngiliz Ordusu temel muharebe
alanı düzeyindeki taktik tekniklerde muazzam ilerlemeler sağlamıştı.
Harp tarihçisi Fahri Belen “Orduları
birbirine denk cephelere yaymak suretiyle her deliği kapamak isteyen
zihniyet neticesinde, düşman herhangi bir yerde kuracağı ağırlık
merkezi ile cepheyi istediği yerden yarabilecek durumda idi.”
diye yazar.
|
Necip Fazıl, CHP ve gerçekler
Yakın tarihimizin en büyük şairlerinden Necip Fazıl,
yazdığı bazı
kitaplarında bugünün iddialarının temelini atmıştır(Bkz. Son devrin din
mazlumları).
Peki şiirin üstadı Necip Fazıl, tarihin de üstadı mıdır?
Bu yazımızda bunu inceleyeceğiz.
Başbakan dahil birçok kişi tarafından
çok sevilen Kısakürek aslında nasıl biridir?
Necip Fazıl'ın çoğu
davranışı ,yaptığımız araştırmalar sonucunda, tutarsızdır demek
mümkündür.
Ancak tüm bu tutarsızlıklara rağmen Kısakürek'in tarih
tezleri dilden dile dolaşmaktadır.
|
Sinan Meydan : Osmanlı Böyle Battı Para Pul
Olunca
1914-1922 arasındaki savaş yıllarında ortalama
enflasyon yüzde 1200 ile 1700 civarında… Fiyatlar 18-20 kat artıyor.
Örneğin 1914'te dört kişilik bir ailenin gıda harcaması 225 kuruşken
1920'de 3049 kuruşa yükseliyor. Maaşlar ise artmıyor. Halkın alım gücü
yüzde 80 azalıyor. Para yüzde 85 değer kaybediyor.
Osmanlı'da 16. yüzyıldan itibaren paranın değeri hep düştü. Fiyat
artışları ve yüksek enflasyon halkı olumsuz etkiledi.
Ben bu yazıyı kaleme alırken 1 dolar 7.00 TL'ye yaklaşıyordu. Gerçek şu
ki Türkiye'de enflasyon yükseliyor. İşsizlik artıyor. Zamlar halkın
belini büküyor. Halkın alım gücü azalırken borç yüküartıyor. Paramız
her geçen gün değer kaybediyor. Eskilerin tabiriyle para “pul”oluyor.
|
YILMAZ ÖZDİL : Gençliğe hitabe
Necib Fâzıl Kısakürek : GENÇLİĞE
HİTABE
Fetocuların kumpas davaları tamgaz devam ederken,
yandaş medyada iftiralara alkış tutulurken, Atatürkçüler "terörist"
ilan edilirken, andımız yasaklanırken, Nutuk suç delili kabul
edilirken… Asrın liderimiz, Akp gençlik kollarına hitaben konuşma
yapmıştı, "dindar gençlik
yetiştireceğiz, dininin, dilinin, beyninin,
ilminin, ırzının, evinin, kininin davacısı bir gençlikten bahsediyorum"
demişti.
Hatırladınız di mi?
Bu cümle, Necip Fazıl'ın "gençliğe
hitabe"sinden alıntıydı.
Bu cümlenin devamı vardı. Asrın liderimiz devamını söylememiş, orasını
es geçmişti! Çünkü… Necip Fazıl "kindar
gençlik" cümlesinin devamında "halka
değil, hakka inanan,
meclisinin duvarında ‘hakimiyet hakkındır'
düsturuna hasret çeken bir gençlik" diyordu.
|
SULTAN 2. ABDÜLHAMİD HAN VE TAHT AŞKI İLE
ÇÜRÜTTÜĞÜ TÜRK DONANMASI
Türk tarihini tahrif etmekte
ısrarcı olan pek çok küme vardır.
Bu kümeleri etkinlik sıralamasına
göre düzenlersek şüphesiz ki en başta gelecek olan küme İslamcılar
olacaktır.
Bu kümeye göre Kurtuluş Savaşı dahi yaşanmamıştır
şehitlikler düzmecedir İngilizlerin emrinde çalışmış ve sonra da
İngiliz zırhlısına binerek kaçmış Hint Müslümanlarına dahi İngilizlerin
ağzı ile fetvalar vererek isyan etmemelerini öğütlemiş vatan haini
Vahdettin dahi aslında bir kahramandır nedeni de sadece İstanbul’dan
kaçarken Osmanlı sarayını yağmalamamış olmasıdır halbuki; 2. Mahmut
döneminden itibaren Osmanlı Saray yönetimi Padişahın elinde değildir
daha da önemlisi İngilizler de çekilirken Osmanlı Sarayından “Kaşıkçı
Elmasını” dahi almamıştır şimdi bu durumda İngilizler de mi
dostumuz
olmuştur?
|
SULTAN ABDÜLHAMİD’İN SERVETİ …
Abdülhamid
; saltanatı sırasında Hazine-i Hassa’ya (Saray Hazinesi) aldırdığı bir
hayli maden tramvay vapur işletme vesaire gibi imtiyazları
Meşrutiyet’in ilanından sonra 1918 yılı eylülünde (Yıldız Sarayı Baş
Kitabet Dairesinden Başkatip Ali Cevad Bey’in imzasıyla Sadaret
makamına yazılmış olan 5032 ve 5075 numaralı iki tezkire) birbiri
ardına Hazine’ye iade etmiş fakat asıl nakit ve mücevheratı “hal”i
sonrası gönlü isteyerek ya da istemeyerek elinden çıkmıştır.
Abdülhamid Selanik’te Alatini Köşkü’ne yerleştirilmiş ve koruması
olarak erkan-ı harp binbaşılarından Ali Fethi (Okyar) Bey
görevlendirilmişti.
Devrik Sultan’ın gerektiğinde 3. Ordu vasıtasıyla
hükumet ve Hareket Ordusu Kumandanlığı ile haberleşmesi Fethi Bey
aracılığıyla oluyordu.
Fethi Bey’den sonra koruma görevi 14. Topçu
Alayı Birinci Tabur Kumandanı Kolağası (Yüzbaşı ile Binbaşı arası eski
bir rütbe) Rasim Celaleddin (Rasim Öztekin) Bey’e verilmişti ve bu zat
Abdülhamid’in vefatına kadar muhafız kumandanlığında kalarak o hizmette
kaymakamlığa (yarbay) kadar yükselmişti.
|
AKP'nin ve
Recep Tayyip ERDOĞAN(RTE)'nın utanç verici komik,
acıklı, akıl dışı videoları...
|
Tüm
Peygamberlerin ilham kaynağı : HAMMURABİ KANUNLARI
Hammurabi
kanunları MÖ 1760 yılı civarında Mezopotamya’da ortaya çıkan tarihin en
eski ve en iyi korunmuş yazılı kanunlarından biridir.
Babil kralı Hammurabi’nin (MÖ 1728-MÖ 1686) çeşitli meselelerde verdiği
kararlar Babil’in koruyucu tanrısı Marduk adına yapılan Esagila
Tapınağı’na dikilen bir taş üzerine Akatça dilinde yazılmıştır.
Hammurabi kendisine bu kanunları yazdıranın güneş tanrısı Şamaş’ın
olduğunu söylemiştir.
Dolayısıyla kanunlar da tanrı sözü sayılıyordu.
|
Türklerin ve Çinlilerin, 3000 yıllık
savaşı
Son
günlerde Doğu Türkistan’da Çinlilerin Uygur Türklerini katletmesiyle
ilgili olarak, bu savaşın 1949’da Çin’in Doğu Türkistan’ı işgal ederek
yeni sömürge anlamında Sinciang adını vermesiyle başladığı ileri
sürülmektedir.
Oysa bu tarihi incelediğimiz zaman görüyoruz ki bu tarih 3000 yıllık
bir süreci kapsamaktadır. Bu 3000 yıllık sürecin olgularını
çözümlediğimizde karşımıza bozkır ve dağ bölgesindeki Türk ve Moğol
etnisiyle güneyde Yangçe Nehri vadisinde yerleşen Çin etnisi arasındaki
savaşın tarihi görülmektedir.
Bu tarih ise bugün Kuzey Çin olarak tanımlanan Pekin’in, Doğu
Türkistan’ın, İç Moğolistan’ın ve Mançurya’nın yer aldığı bölgede geçen
bir savaş tarihidir. Çin’i coğrafi olarak resmettiğimizde bu 3000
yıllık bozkır halklarıyla vadi Çin halkı arasındaki savaşı daha iyi
anlayabiliriz.
|
Azeri Sanatçıdan Adalet Teriminin Ülkelere
Göre Nasıl Değiştiğini Gösteren 13 İllüstrasyon
Azerbaycanlı ressam ve
karikatürist Gündüz Agayev, çizimlerinde ülke politikalarını
eleştirmeye devam ediyor.
Bir önceki çiziminde Ülkelerdeki Polis Profiline ve Polis Şiddetine
vurgu yapan Agayev, bu sefer de Ülkeleri ve Adalet Anlayışlarını konu
alan çizimler yapmış.
|
CAZİM
GÜRBÜZ : MAKALAT VE TARİH-İ TABERİ'YE GÖRE ADEM'İN YARATILIŞI VE
COĞRAFYA CEHALE
Hacı Bektaş Veli'nin yazdığı söylenilen (onun olmadığı
yönünde de
iddialar var) "Makalat" adlı
kitapta Adem'in yaratıldığı 60 çeşit
toprak ayrıntılanarak sayılıyor :
"Adem'in vücudunu Medine toprağından yarattı. Başını Beytü'l Makdis
(Kudüs) toprağından yüzünü Kabe toprağından kulağını Tûr-ı Sina (Hz.
Musa'nın Allah'ın tecellisi ile karşılaştığı ve konuştuğu Sina
yarımadasında bulunan dağ) toprağından ağzını Medine'nin doğu
toprağından burnunu Dımaşık (Şam) toprağından dudaklarını Berberiyye
(Kuzey Afrika) toprağından sakalını cennet toprağından dilini Buhara
toprağından dişlerini Harezm toprağından boynunu Çin toprağından
kollarını Yemen toprağından sağ elini Mısır toprağından sol elini Fars
toprağından tırnaklarını Hıtay toprağından parmaklarını Sistan
toprağından göğsünü Irak toprağından karnını Huzistan toprağından
sırtını Hemedan toprağından cinsel organını Hindistan toprağından
hayalarını Bizans toprağından oyluklarını Türkistan toprağından
dizlerini Kırım toprağından dirseklerini Antalya toprağından
topuklarını Rum toprağından ayaklarını Frengistan topraklarından
yarattı. "
|
Hamidiye Zırhılısı Rize'yi niçin topa
tutmuştu ?
Cümle şudur:
Şehrin açıklarına demirleyen Hamidiye Zırhlısı 12 Aralıkta Rize şehrini
topa tuttu.
İsyan Rize’ye İstiklal mahkemesinin gelerek el koymasıyla sonuçlandı.
Bir gün içinde karar alan ve temyizi olmayan bu mahkemede, tutuklanmış
olan 143 kişiden 8’i için idam kararı çıktı ve diğerleri de çeşitli
cezalara çarptırıldı.
|
TIP
AÇISINDAN İNSANIN GERÇEK VE GERÇEK DIŞI ALGILAMALARINA DAİR KRİTİK
İnsan algısı ve bilgisi sadece gözleriyle üretilmez.
Beş duyu vardır, öyle derler.
Aslında duyular beşten çok daha fazladır.
İnsan bedeni tıpkı çok gelişmiş bir silah sistemi gibi bir sürü sensör
sistemle donatılmıştır.
Misal beyin bütün uzuvlarının üç boyutlu uzaydaki konumunu bilir, biz
buna derin proprioseptif duyu diyoruz.
Eklemlerden ve tendonlardan gelen gerilme ve pozisyon sensörleri bu
veriyi üretir.
Beş duyu arasında sayılmaz ama, bir de iç kulakta denge organı vardır.
Kabaca uçaklar ve denizaltılardaki inertia(eylemsizlik) navigasyon
sistemine benzer.
|
CANI
SIKILDI, GOKTURK ALFABESİ’Nİ OĞRENDİ COZULEMEYEN VİKİNG
YAZILARINI OKUDU
Bir
sosyal hizmet uzmanı duşunun.
Hic
mesleğini yapmamış.
Sırf
bilgisayarların nasıl calıştığını merak ettiğinden,
bilgisayar programcısı olmuş.
Turkiye’ye
bilgisayarın girdiği ilk yıllardan beri yazılım hazırlıyor,
hayatını boyle kazanıyor.
Fakat
bir sure sonra hobisi olan bilgisayar kodlarından sıkılmış, yeni
bir hobi aramış.
Bu
arada, 12 yıl once Hurriyet Pazar’da Vikingler’in run
alfabesiyle yazdığı bazı "runik" yazıların
cozulememesiyle ilgili bir haber okumuş.
O
gece "Bu yazılar niye okunamıyor" diye gozune uyku
girmemiş.
Haberde
gorduğu sembolleri Gokturk Alfabesi’ne benzettiğinden, "Acaba
bu alfabeyi oğrenirsem, Viking yazısını okuyabilir miyim"
diyerek bir yıl calışmış.
Gokturk
Alfabesi’ni oğrenmiş.
|
1500
YILLIK AYYILDIZLI TÜRK PARASININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ!..
Jade
ya da Yeşim taşı obsidyen ve sertliğiyle ünlü başka birkaç taşla
birlikte taş devrinin hem değişim aracı hem de bu ilkel döneme ait el
aletidir. Düzgün şekilde kırıldığında jilet kadar keskin olan ve
sertiği nedeniyle zor körleşen bir kesici, delici taş alet.
Biz burada taş devri ve cilalı taş devrinden bahsediyoruz.
Tarih olarak MÖ. 10000-5000 aralığındaki bir dönem.
Geç buzul çağı diyebiliriz.
Ve bu sıralarda Gotların ana vatanı Gotland idi ve Got Burcu yani
şimdiki Göteburg da bunların başkentiydi.
Ve buralar hala daha geç buzul çağının etkisi altındaydı.
Gotların ilk büyük göçü Türklerin ana göç güzergahı olan bugünkü
Bulgaristan, Romanya, Polonya, Ukrayna topraklarına olmuştur.
Bu bölge en eski ticaret yollarından ikisinin kavşağındadır.
Anadolu’dan gelen ve Karadenizin üstünden geçen yollar.
Aslında her iki güzergah üzerinde yer alan topraklar Türklerin daha da
öncesinde Proto Türklerin vatanları olmuştur.
|
Ülkemizin
unutulmaz Tarihi
Fotoğrafları 1-2-3 kısım birden
Sultanlarin basi acik, kollari ciplak, batili
giyimliler.
Beyoglu’nun haricindeki semtlerin sakini kadinlarimiz ise basortulu ve
mantolu. Konservatif bir toplumuz.
Yuz senede bile degisebilmek zor...
Rastgele tarihsel fotoğraflar (kimileri kartpostal), ancak bazıları
ilginç!
|
BİR
DEİST GÖZÜYLE, YAŞAM, BİLİNÇ VE RUH
Yaşam
aslında, evrende zaten var olan, inorganik maddenin yüksek bir
organizasyon düzeyinde, yeniden bir araya gelerek kendi kendini
yenileme, kendinden kendini üretme yeteneği.
Bilinç ise bütün bu yeteneklere ek olarak böylesi bir madde yığınının
kendi kendini bilebilmesi.
Bizim ruh olarak anladığımız şey de. zaten kabaca bu bilinç algısından
ibaret.
Yani kişinin kendinin farkına varması.
Elbette ilahiyatçıların bahsettiği türden ayrı bir töz, yani ruh yok.
Hani o bedenden bedene gezen, boyuttan boyuta uçan, varlığını ezelden
ebede koruduğu söylenen töz.
Zaten, herkesin ittifakla kabul etmeye dünden hazır olduğu ruh
konusunda hiçbir deneysel çalışma ve hiç bir gözlem de böylesi bir
iddiayı desteklemiyor.
|
PKK’YI TANIK TSK’YI SANIK YAPANLARDA UTANMA
YOKTUR.
PKK'nın
kaçırdığı... PKK'nın insafına terk edildiği anlaşılan asker polis sivil
vatandaşlarımız... Gündem olmamış unutturulmuş....
Saygı Öztürk ve Lütfi Türkkan'ın dışında kimsenin oralı olmadığı
vatandaşlarımız... 2015 yılından beri PKK'nın elinde imiş...PKK
VİDİOLAR YAPIP YAYINLAMIŞ AMA askerimize polisimize vatandaşımıza sahip
çıkması gereken devlet görevlileri bu durumu onur meselesi yapmak
yerine kulağı üzerine yatmayı tercih etmiş.
|
1.DÜNYA
SAVAŞINA GİRERKEN ÜLKELERİN NÜFUS VE ASKER SAYISI
Demek
ki, neymiş efendim Inci Dünya Savaşında toplam nüfusta en az altı
misli, asker sayısında ise iki misli oranda İttifak Devletleri daha
güçlü imiş.
Bizim taraf tuttuğumuz ittifak oldukça zorlu bir savaş vermiş.
Peki bu durumda sormak lazım.
Bu savaşta her ayranım var diyene cacık olan yüce Türk milletinin zayıf
tarafta yer alması nasıl olmuş?
|
BARDAKÇI'DAN 'ABDÜLHAMİD TEK KARIŞ TOPRAK
KAYBETMEDİ' DİYENLERE BELGELİ CEVAP
Gazeteci / Yazar Murat Bardakçı Habertürk’te
yayınlanan
“Tarihin Arka Odası” programında, “Sultan Abdülhamid’in 33 yıllık
iktidarında tek karış toprak kaybedilmemiştir” diyenlere belgelerle çok
sert yanıt verdi.
Murat Bardakçı, Abdülhamid’in 33 yıllık saltanat döneminde Osmanlı’nın,
Tunus, Mısır, Kıbrıs, Sırbıstan, Karadağ ve Romanya olmak üzere 1
milyon 592 bin 806 kilometre kare toprak kaybettiğini söyledi.
Bardakçı, Sultan Abdülhamid’in döneminde kaybedilen toprakların,
bugünkü Türkiye’nin iki katı olduğunu da ifade etti.
Bardakçı, Abdülhamid'in 16 eşi olduğunu da ifade ederek 13'ünün
isimlerini saydı.
|
BLUE
ORİGİN ROKETİ ÜÇÜNCÜ KEZ DİKEY İNİŞ YAPMAYI BAŞARDI
Amerikan
uzay firması Blue Origin yeniden kullanılabilir roketi New
Shepard’ı üçüncü kez başarıyla fırlatıp, dikey indirmeyi
başardı. Amazon.com’un sahibi ve Blue Origin’in sahibi Jeff
Bezos, " Kusursuz bir BE-3 fırlatışı ve mükemmel bir
itişli iniş gerçekleştirildi," diyerek BE-3 motoru
ve roketin tekrar geri dönüşünü twitledi, tweeter.com’da.
Ayrılan
insansız kapsülün paraşütleri kullanarak, yere başarıyla
indiği belirtildi. Blue Origin ve Elon Musk’ın Space X şirketi
uzay yolculuğu ve ticaretinde devrimsel yeniden kullanılabilir
roketleri kullanarak, maliyetleri düşürmeyi hedefliyor.
|
MELUN-CAN MEANS LOST-SOUL OR. (CURSED
PERSON/SOUL) IN TURKISH.
If you come to Turkey, you will see many people who are said to be
Meluncan in villages and towns.
Most of them will be Turkmen.
Especially, we have a lot of brothers with those black machete
mustaches and white skin.
Most Meluncans know this and are in close contact with Turkish
non-governmental organizations in the United States.
Similarly, many make group visits to Turkey in search of their roots.
Melungeons are Turks who were captured in various wars throughout
history, fell into the hands of western pirates, or were brought to the
USA with their camels to be herdsmen in the army.
They are not of Arab, Greek, Aramaic or Jewish descent.
|
MÜSLÜMANLAR TERÖRİST OLMALIYMIŞ...
Demek
ki neymiş efendim?
Bu
iş öyle fantazi, bir masal değilmiş.
Bir
savaşmış bu.
Müslümanlar
terörist olmak zorundaymış.
Bu
onlar için bir görevmiş.
Kafirler
Müslümanlar terörist olunca korkacaklarmış.
Neden?
Çünkü
bir savaş varmış.
|
THE
MELUNGEONS - AMERICANS OF TURKISH ORIGIN
The
extraordinary story of Turks being among the first settlers to come
to America from Europe, centuries ago, is a tragic human story.
In
history textbooks taught in American schools, it is written that the
first colonies to come to America from England began to settle in
Jamestown, Virginia in 1607. Following this, a second colony arrived
in 1627 with the Mayflower ship. It is also written in the books that
a third colony came to America before these two colonies, but its
fate is unknown. This colony, which arrived at Roanoke Island in
North Carolina in 1583, is called the
"Lost Colony" or the
"Roanoke Colony". This colony has a close
connection with Turks.
|
Sayısız denebilecek kadar
çok kitap var burada!....
|
NUTUK
Nutuk, yazıldığı dönemde Cumhuriyet Halk Fırkası umumi
reisi olan Gazi
Mustafa Kemal'in 15-20 Ekim 1927 tarihlerinde, 1919'dan 1927'ye dek
kendisinin ve silah arkadaşlarının faaliyetlerini özetlediği
konuşmasının metnidir.
|